30 Ekim 2016 Pazar

Hiç

sana hayatındaki en büyük yoksunluğunu yaşatandan
nefret edemediğin zamanlar oldu mu hiç?
gözünün içine baka baka kolunu bacağını kesen bir insanın
yüzüne sevgi dolu bir gülümsemeyle bakabildiğin zamanlar oldu mu hiç?
hayatta inandığın bütün değerlerini altüst eden birisine
aşk şiirleri yazabildin mi?
onu içinde korumanın seni yok etmek olduğu zamanlara
feda oldun mu hiç?
içinde ağlayan çocuğa umut şarkıları söyleyemediğin,
özlemini, susuzluğunu, açlığını gideremediğin
zamanlar oldu mu hiç?
kanayan yarasını gördüğün ama merhem olamadığın zamanlar gücünün,
hani o tanrısal gücünün bir çocuğun ağlamasını susturamayacak kadar olduğunu
gördüğün zamanlar oldu mu hiç?
hiç
hiç
hiç
bir hiç...

2 yorum:

  1. Tesadüfen rast gelipte bu kadar ısındıgım birisi olmamıştı hiç.

    Sanki yıllarca aynı türküleri söylemiş, aynı filmleri izlemiş, aynı şiirlerde duygulanmış, aynı geceler ağlamış, aynı anda aynı hastalığa yakalanmış gibi...
    Sanki aynı kitabı arka arkaya alıp, aynı anda okuyan ama birbirini görmeyen,bilmeyen 2 insan gibi...
    Sanki yüreğimde yıllarca büyüttüğüm şeylerin somut hali gibi...
    sabaha kadar yazsam "Sanki"ler "..."lar, "gibi"ler bitmeyecek gibi...

    Merak etmezsin (niye edesin ki ?) ama söyleyim. oldu mu? dediğin her şeyi yaşadım.
    Hatta çok kısa geçmişin. bu oldu mu? listesini sende bende uzatsak eminim ikimizde altına imzamızı atarız.

    diyorum ya aynı şeyleri yaşamış gibi...

    YanıtlaSil
  2. Hiç hiç hiç... Sürekli içimde duyuyorum bu sesi. Yürürken birbirine sürten paçalarım hiç hiç hiç... Bu nedenle Hiçbir yere varamıyorum yürüyerek. Fırçalarken dişlerim hiç hiç hiç diyor. Hiçbir kimseyle anlaşamıyorum konuşarak ve hiçbir duyduğuma anlam veremiyorum, kaşırken kulaklarım hiç hiç hiç diye fısıldadığı için. Hiiiiiiiiç hiiiiiiiç hiiiiiiiç diye hırıldıyor ciğerlerim. Rahat bir nefes almak nedir hiç bilemiyorum. Kafama çektiğimde yorganı Hiç diye kapanıyor üstüme. Çoğu gece hiç uyuyamıyorum. Bilinçaltım bile hiçlik oynuyor. Rüyalarım da uzun uzun düşüyorum, yere hiç çarpmadan. Hiç uyanamıyorum bu yüzden. Uyanmakta istemiyorum hiçbir sabah. Kalbim sevdayla, hiç hiç, hiç hiç diye atıyor sürekli. Hiç kimseye sevdiremiyorum yüreğimi. Belkide hiç sevemiyorum. Tüm benliğim hiçliğimi haykırıyor. Hiçbir şeye üzülmüyor, hiçbir şeyi düşünmüyor, hiçbir şeyi özlemiyor olmam gerektiğini hatırlatıyor. Hiçlikten geldiğimi ve bir hiç olarak gideceğimi hatırlatıyor. Bense herşeye üzülüyor, herşeyi düşünüyor, herşeyi özlüyorum. İnsanlığa üzülüyor, insanlığı düşünüyor ve insanlığı özlüyorum. İnsan olduğumu hatırlıyorum. Çünkü yavaş yavaş ölüyorum.

    YanıtlaSil

İçerdeyiz, kendimiz dahil her şeyin dışında

Dışardayız; sarı güneşin altında, caddelerde, parklarda, kafelerde... Tekerleri dönüyor arabaların tekerleri duruyor, ışıklar renk değiştir...